| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | revolt against f. | isyan etmek | ||
|
They revolted against the government. Onlar hükümete karşı isyan ettiler. More Sentences |
||||
| Genel | revolt against f. | ayaklanmak | ||
|
As the majority of the population revolted against the mayor, he abandoned his position. Halkın çoğunluğu belediye başkanına karşı ayaklanınca, o da görevini bıraktı. More Sentences |
||||
| Genel | revolt against f. | başkaldırmak | ||
| Genel | revolt against f. | baş kaldırmak | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Öbek Fiiller | revolt against someone f. | birine baş kaldırmak |
| Öbek Fiiller | revolt against someone f. | birine karşı ayaklanmak |
